Sayfalar

31 Ocak 2013 Perşembe

Mutfaktaki dolap!

Mutfakta kendi halinde duran, 
başka bir odaya da konsa
olurmuş gibi duran dolapları seviyorum. 
Kap kacak, çanak çömlek üst üste, doğal, 
yaşadığımız gibi. 
Hele bir de anneanne dolapları var ki,
işte onlar en sevdiklerim. İçinden
sanki horoz şekerleri 
çıkacakmış gibi duran. 









30 Ocak 2013 Çarşamba

25 Ocak 2013 Cuma

Beyaz! Daha beyaz!

Beyaz evlere bayıldığımı 
söylememe gerek yok sanırım.
Güneşli haftasonları! 










21 Ocak 2013 Pazartesi

Susanna Vento'nun bembeyaz Helsinki evi!


Susanna Vento takip ettiğim bir iç mimar, aynı zamanda dergiler için "styling" de yapıyor. Evi bembeyaz. Renkler beyaz bir uzay boşluğu içinde hareket ediyormuş hissi veriyor. Grafik desenler beyaz boşluğu süslüyor. Susanna ailenin genelde açık mutfak ve yemek/oturma odasında vakit geçirdiğini, çocuk odasının da açık mutfağa bağlanmasının önemli bir avantaj olduğunu söylüyor. 










(resim kaynak: Petra Bindel for Dwell)

18 Ocak 2013 Cuma

Piero Fornasetti - İtalyan sanatçı

Banyomu yenilerken, seramik seçmek üzere gittiğim dükkanlardan birinde bu seramikleri gördüm ve aşık oldum. 1950’ler Piero Fornasetti tasarımı olduğunu öğrendiğim seramikler şu anda iki oğlumun banyosunu süslüyor ve ikisi de bu banyoya bayılıyorlar. Her gece diş fırçalarken balonları seyrediyoruz ve her biriyle ilgili değişik hikayeler uyduruyoruz. Bu vesileyle, önceden bilenlerin affına sığınarak, Fornasetti kimdir paylaşayım. Piero Fornasetti 1913-1988 yılları arasında Milano’da yaşamış ünlü İtalyan ressam, heykeltraş, gravür sanatçısı ve tasarımcı.


Özellikle soprano Lina Cavalieri'nin portresini kullanarak tasarladığı tabaklarla tanınıyor. 19. yy' ait bir dergide fotoğrafını gördüğü bu kadının yüzünü motif olarak kullanan Fornasetti  "Beni bu yüzün 500 varyasyonunu yapacak kadar etkileyen şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Yapmaya başladım ve hiç durmadım" diyor.  Tema d Variazioni tabak serisinde Cavalieri'nin 350'den fazla yüz gravürü bulunuyor. 


11.000'in üzerinde mobilya, seramik, aydınlatma, şemsiyelik vb günlük yaşam objesiyle 20. yy'ın en çok üreten tasarımcılarından biri. 1930-32 yılları arasında Brera Sanat Akademisine devam etmiş ancak "itaatsizlikten" dolayı okuldan atılmış. Yunan mimarisinden etkilendiğini bildiğimiz Fornasetti'nin işlerinde genellikle siyah-beyaz kontrastı, gece-gündüz temaları hakim. Bugün oğlu Barnaba Fornasetti tarafından devam ettirilen Fornasetti atölyesi, ünlü tasarımcının desenlerini ve tasarımlarını çeşitli firmaların ortaklığında banyo seramiği, kravat, halı, sandalye, büfe olarak halen üretmeye devam etmekte. Daha fazla bilgi için http://www.fornasetti.com/ 'e bakmanızı tavsiye ederim. 
   






14 Ocak 2013 Pazartesi

New York'ta loft hayatı!

New York'tan bir loft... İstanbul'umuzda loft bulmak zor. Ama ilham olsun istedim hepimize. Mimari çözümler harika; mutfağın ve özel yaşam alanlarının hem kapalı hem açık kullanılabilmesi gibi. Işıklandırma dengeli, kullanılan malzemeler doğal ve uyumlu. Bence müthiş. Aslında böyle bir mekana fazla birşey yapmaya da gerek yok. 










11 Ocak 2013 Cuma

Haftasonu neşesi: Ernesto Neto


Brezilyalı çağdaş sanatçı Ernesto Neto, "soyut minimalizmin ötesinde" yerleştirmeleriyle tanınıyor. 1988 yılında ilk solo sergisini yapmış olan sanatçının eserleri büyük espasları kaplayan, yumuşak, biyomorfik ve heykelimsi yerleştirmelerden oluşuyor, ki ziyaretçiler bu yerleştirmelere dokunabiliyorlar, içinde yürüyebiliyorlar, içinden geçebiliyorlar. Sanatçının kullandığı materyal, beyaz lastikimsi saydam bir tekstil. Çoğu zaman içini köpükle dolduruyor, bazen de aromatik baharatlar kullanıyor. 

Leviathan Thot

Leviathen Thot
Bugüne kadar birçok önemli uluslararası sergide yer alan sanatçı, 2001 Venedik Bienalinde ülkesini temsil etti. 2006 yılında Paris'teki Pantheon'da Leviathan Thot isimli yerleştirmesi çok konuşuldu. 2009 yılında New York'da Park Avenue Armory'da Anthropodino isimli eseriyle yer aldı. 2010 yılında ise Londra'da  Hayward Galeride 'Edges of the World' isimli eserini sergiledi. 

Anthropodino

Anthropodino

Hala Rio'da yaşamakta olan sanatçı, zihnimizin nesneliğinin dışında hepimizin ortak hissettiği ve bildiği şeyler olduğunu, aşk, tensellik, cinsellik gibi, ve eserlerinde herkesin bu ortak hislerini harekete geçirmeyi hedefleyen ambiyanslar yaratmaya çalıştığını söylüyor. Nasıl? Eşsiz değil mi? Ben bu fotoğraflara bakmaya doyamıyorum, paylaşmak istedim. :)

Edges of the World



Humanoids

Our Mist into the Myth


Çocuklar için...

Çocukların da güzel tasarımlarla yaşama hakları var. :) Günümüzde çocuklar için birçok ürün satışa sunuluyor. Artık klasikleşmiş olduğunu düşündüğüm birkaç aksesuarı paylaşmak istedim.

1. Eames Fil: 1945'de Ray ve Charles Eames tarafından tasarlanmış olan bu formika fil-tabure, günümüzde plastik versiyonda Vitra'dan temin edilebilir.






2. Pony Koltuk: Eero Aarnio tarafından 1973'de tasarlanmış köpükten pony, çocukları hayalgüçlerinin gittiği yere kadar taşıyabilir. 



3. George Nelson duvar saatleri: 1965 Vitra klasiği!  



4. Cangıl Mobilya: Rui Alves tasarımı bu tahta mobilyaları ister tabure, ister sehpa, ister askılık olarak kullanabiliyorsunuz. Timsah ve zürafa özellikle harika! Türkiye'de yok ama ilgilenenler benimle temasa geçebilirler. 


5. Dodo Sallanan Kuş: 2009'da Oiva Toikka tarafından tasarlanmış bu sallanan sandalye kısa zamanda büyük beğeni topladı. Türkiye'de yok ama ilgilenenler benimle temasa geçebilirler.